Besinler ve Mutluluk
Mutlulukla yediğimiz gıdaların yakın ilgisi vardır. Huzurlu, neşeli, rahat bir hayat için yediklerimizin doğal, işlenmemiş gıdalar olmasına dikkat etmemiz gerekiyor. Üzüm, ceviz, balık, sarımsak gibi gıdalar beyni güçlendirip depresyonu önlerken, pasta, kola ve beyaz ekmek konsantrasyon zorluğu ve halsizliğe neden oluyor.
Beynimiz, öğrenme, davranma, muhakeme, hareket etme gibi hayati fonksiyonları yerine getirirken çok fazla enerji harcar. Bu enerjinin temel kaynağı “kan”dır ve beyine günde yaklaşık 850 litre kan gelir. Kan, içerdiği glikoz, protein, çeşitli enzimler ve oksijen ile beynin ihtiyaç duyduğu enerjiyi sağlar. Bu da tabii besinler sayesinde gerçekleşir.
Dolayısıyla mutluluk ve zihnimizin açık olmasıyla besinlerin yakın ilgisi vardır. Belirli bir besini almak, belirli sinir iletkenlerinin seviyesini belirleyebilir. Mesela beyin hücrelerinin kolaylıkla serotonin üretebilmesi için, içinde aminoasit bulunan yiyeceklere ihtiyaç duyarlar. Serotonin ruh halimizi, enerji düzeyimizi, hafızamızı, hayata bakış açımızı belirlemeye yardımcı olan bir sinir iletkenidir. Depresyonu düzelten ilaçların birçoğu beyindeki serotonin miktarını artırarak etkili olur. Serotonin azaldıkça depresyona, bunamaya, sinirli olmaya eğilim artar.
Selenyum neşelendirir
Selenyum maddesinin az bir miktarının beynin faaliyeti üzerinde büyük etkisi vardır. Yetersiz alımı halinde sinir iletiminde kesintiler olur. Çünkü beyinde serotonin, dopamin ve adrenalin gibi sinir iletkenlerinde selenyum etkilidir. Kesinti halinde ise ruh halimiz zarar görür.
Araştırmalar selenyum seviyesinin yeterli olduğu gıdalarla beslenen kişilerin kendilerini daha neşeli, iyi, üretken, güvenli ve enerjik hissettiklerini göstermektedir. Selenyum tahıllarda, sarımsakta, ette, balıkta ve yerfıstığında bulunur.
Kan şekeri düşükse beyin yavaşlar
Beynimiz, kandaki şeker miktarı konusunda tam bir oburdur. Sinir hücrelerinin ideal seviyede çalışması, kanımızda normal bir oranda şeker bulunmasına bağlıdır. Sinir hücreleri, kandaki glikoz olmadan hayatta kalamazlar ve gelişemezler. Glikoz, sinir hücrelerinin orijinal akıllı ilacıdır. Hafızayı, konsantrasyonu ve öğrenme yeteneğini canlandırır. Üzerimizdeki hüznü ve öfkeyi yatıştırır. Kan şekerinin düşük olması, beynin yavaşlamasına ve doğru bir şekilde çalışmamasına sebep olur. Fakat kan şekerinin çok yüksek olması da beynin performansına ve hafızaya zarar verecektir.
Glikoz kandaki şekerdir, ama sakroz (çay şekeri), fruktoz (meyve şekeri), karbonhidratlar ve bazı yağlar da vücutta sindirilerek glikoza dönüşürler. Glikoz da yakıt olarak kullanılır.
Glikozu kanda dengede tutabilmek için ise kan şekerini yavaş yavaş yükselten ve böylece beynimize düzenli bir şekilde glikoz gitmesini sağlayan glisemik indeksi düşük karbonhidratlar yemeliyiz. Böylelikle zihnimiz iyi çalışır, ruh halimiz düzgün olur. Rafineri (işlenmiş) gıdaların glisemik indeksleri genelde yüksek, doğal gıdaların ise düşüktür.
Balık depresyonu engeller
Bol miktarda balık yağı almak beyin hücrelerini ve hücrelerarası mesaj iletişimini güçlendirmektedir. Ayrıca serotonin de yükseleceğinden kendimizi daha iyi hissederiz.
İlginç olan bir nokta, düzenli ve bol balık yemek depresyona yakalanma riskini büyük ölçüde düşürmektedir.
Çikolata zihni sakinleştirir
Çikolata, kendimizi iyi hissetmemizi sağlayan beyine etkili kimyevi maddelerin yanı sıra, beyni yaşlanmaya ve hastalıklara karşı koruyan oksit gidericiler de içerir. Çikolatada serotonini artıran şeker ve zihni sakinleştiren yağa ek olarak, beyni uyaran ve iyileştirme özelliğine sahip feniletlamin gibi maddeler de vardır. Bu yüzden çikolata yiyerek ruh halimizi düzeltebiliriz.
Az kafein enerji verir
Bir doz kafein aldıktan sonra zihnimiz daha açık olur, daha iyi odaklanabilir, daha enerjik, üretici ve hatta daha zinde hale gelir. Bu yüzden az miktarda kafein yararlıdır. Ancak fazla alınırsa beyni güçlendiremeyeceği gibi ters etki yaparak sinir sistemini yıpratır ve alışkanlık yapabilir.
Sarımsak stresi giderir
Yüksek selenyum ihtiva ettiğinden sarımsağın ruh halimizi canlandırıcı ve enerji verici etkisi vardır. Ayrıca sarımsak insanın kendisini iyi hissetmesini sağlayan serotonin salgılanmasını teşvik ederek stresi giderir, endişe halini azaltır.
Üzüm unutkanlığı önler
Üzümün bol glikoz (tabii şeker) ihtiva ettiği, bu maddenin de beyin yakıtı olduğu bilinmektedir. Glikoz eksikliğinde can sıkıntısı artar, çabuk öfkelenme, isteksizlik ve unutkanlık ortaya çıkar. Üzüm yemekle kana karışan glikoz, hem bize enerji verir hem de beyne yakıt sağladığından bu belirtiler giderilir. Üzümde ayrıca B vitamini, demir, kalsiyum ve fosfor da bulunur. Bu maddeler de sinirleri besler, takviye eder.
Tam tahıl ürünleri rahatlatır
Tam tahıl ve bundan elde edilen, kepeği ayrışmış undan yapılan tam (komple) ekmek beyin ve ruh sağlığımız için yararlıdır. Kepeği alınmamış tahıllarda bulunan karbonhidratlar rahatlamamızı, kendimizi iyi hissetmemizi sağlayan serotoninin salgılanmasına yardımcı olurlar. Ayrıca kepekli tahıllar, stresle başa çıkmak için gereken B vitamini açısından da zengindirler.
Meyve beynin yıpranmasını önler
Beslenmemizin önemli bir parçası olan ve sağlığımız için gerekli olan meyveler bazı kanser türlerinden korunmak için de en güçlü silahımızdır. Ayrıca tatlı ihtiyacımızı gidermede idealdirler. Taze meyvelerin güçlü şifa verici özellikleri vardır.
Meyveler yaşlanmayı ve beynin yıpranmasını önleyici maddeler ihtiva ederler. Meyve yemek sağlığımız, mutluluğumuz ve uzun bir ömür için vazgeçilmez önemdedir.
Yetersiz su içmek tembelleştirir
Bol su içmek vücuttaki toksinlerin (zehirli atık maddeler) ve stresin diğer yan ürünlerinin atılmasına yardımcı olur. Ayrıca beyinde uygun bir elektrolit dengesi oluşturulmasının yanı sıra öğrenme ve karar vermeyle ilgili görevler için günde en az 8 – 10 bardak suya ihtiyaç duyulur. Yeterli su almayan öğrencilerin iyi öğrenme becerisi zayıflar; onların tembel, bezgin ve uyuşuk olmalarına sebep olur. Meyve, sebze, çay, çorba bol su ihtiva eder.
Ayrıca kayısı, kiraz, havuç ve doğal bal beynin enerjisini artırır ve kişiyi canlandırır. Lahana ise stres giderir. Doğal beslenmenin vazgeçilmezlerinden zeytinyağında da hafızayı koruyan, algılama ve kavramayı kolaylaştıran maddeler bulundurur. Yine beynimizin küçültülmüş modeli olan ceviz de harika bir gıdadır. Gümüş iyonu ihtiva eden tek meyve olması ilginçtir. Çünkü bu iyona beyin muhtaçtır.
Pasta ve kola mutsuzluğa neden olur
Son olarak şunu söyleyelim; beyaz un ve beyaz şeker ile bunlardan mamul gıdalar -kola, pasta, bisküvi, beyaz ekmek gibi- ilk alındıklarında rahatlık verirler. Ancak kan şekerini fazlaca ve birden yükselttiklerinden pankreas bezi faaliyete geçer, insülin salgılayarak kandaki şekeri düşürür. Kan şekerinin düşmesiyle konsantrasyon zorluğu, bezginlik, halsizlik ve mutsuzluk hali ortaya çıkar. Tekrar bu gıdaları almaya ihtiyaç duyulur. Bu kısır döngü sürer gider. Ama glisemik endeksi düşük (yani kan şekerini yavaş yükselten) gıdalar alındığında gerçekten kendimizi iyi hissederiz.
|